Küçükken akasya çiçeklerini dişleyen ağzıma bir parça kan yakıştırıyorum;
uzun karanlık tozlu bir hikayeden çıkmış gibi
yorgunum diyorum,
yorgunum ve sesini etmiyor o,
gecenin ışığını kapatıp uykuya dalıyor,
kimsem kalmıyor sanki,
eskiyi çağırsam dilim dipsiz bir kuyuda kaybolacak,
dövecekler beni,
eskiyi çağırsam içimde patlayacak karabasan,
sabaha yetişemem böyle, sabaha uyanamam ben
anlamalıydı..!
Bileklerim yanıyor amirim dirseğim, takatim kalmıyor,
şakaklarıma bir ağrı kesici atıyorum safra,
sis çöküyor göğsüme boyumca
rutubet bir odada düşlüyorum denizi
ah bi de yelkenim olsa..!